Ne aramıştınız

25 Aralık 2012 Salı

DULCE DE LECHE - SÜT REÇELİ


Süt reçelinin birkaç değişik yapılışı var. Ben bu tarifi mutfakhatiralari 'ndan almıştım. Çok başarılı bir tarif olduğunu düşünüyorum.
Süt reçelini ister pankekle tüketebilirsiniz, ekmeğin üzerine sürüp yiyebilirsiniz, pastalarınızda süsleme malzemesi ya da krema olarak kullanabilirsiniz, tatlılarınıza ekleyebilirsiniz. Ya da hepsini boşverip kavanoza kaşıkla dalmak suretiyle tüketebilirsiniz. Girdiği her yere çok yakışan bir lezzeti var.
 
 
 
 
Malzemeler:
1 kg. süt
1 su bardağı şeker
1/2 çay kaşığı karbonat
Yapılışı:
Süt ve şeker tencereye alınıp ara ara karıştırılarak kaynama noktasına getirilir. Karbonat da eklenerek karıştırmaya devam edilir.45 dk-1 saat kadar sonra karışımın rengi yavaş yavaş koyulaşmaya başlayacak. Tariflerde bu ana kadar sürekli karıştırılması öneriliyor ama ben 5-10 dk da bir falan karıştırıyorum. Hiç problem olmuyor. Muhallebiden biraz daha akışkan bir kıvama ulaştığında (bu sürecin birkaç saat aldığı da ifade ediliyor tariflerde, benim yaptığım 1,5 saatte falan istediğim kıvamı alıyor) ocak kapatılır ve soğumaya bırakılır. Daha sonra kapaklı bir kavanoza alınıp buzdolabına koyulur. Ertesi gün nutella gibi sürülebilir kıvama ulaşmış olan süt reçeli kullanıma hazırdır.

Not: Süt reçeli pişerken köpürerek pişiyor. Uygun kıvama geldiğinde ise köpürme olayı bitmiş ve tencereki malzeme miktarı epey azalmış oluyor (Yeteri kadar piştiğini bu kriterlerden anlayabiliriz). Kalan miktar, sütün kendi içindeki su miktarıyla da ilgili olacağından, ortalama olarak ilk miktarın yarısından daha az bir reçel kalıyor geriye.
-Ben yoğun şeker tadı sevmediğimden sütü daha fazla kullanıyorum (1,5-2 kg kadar).
-Süt reçelini uzun süre buzdolabında bozulmadan saklayabilirsiniz. Ancak 3-4 günden sonra, tadında bir değişiklik olmadan, meyve reçeli gibi şekerlenmeye başlıyor.

6 Aralık 2012 Perşembe

FIRINDA ÇİPURA

Biz tadına doyamadık. Bakalım siz de beğenecek misiniz.



Malzemeler:
Kişi sayısı kadar çipura
Kuru soğan (halka halka dilimlenecek)
Yeterince sarımsak(soyulacak, doğranmayacak)
Limon (ince dilimlenecek)
Domates (dilimlenecek)
Maydanoz
Tereyağı
Sıvıyağ
Tuz, su
Yapılışı:
Balıklar temizlenip iyice yıkanır. İçlerine soğan, maydanoz, sarımsak ve 2 şer tatlı kaşığı tereyağı doldurulup fırın tepsisine dizilir.

 Yeterince sıvıyağ ve tuz karıştırılıp balıkların üzerine sürülür. Limon ve domates dilimleri de döşenip tepsiye yeterince su eklenir.

 180 der.lik fırında 25-30 dk kadar pişirilir.







KREMALI SUPANGLE

Hem çok kolay, hem de enfes bir tatlı geliyor. Tarifi bir forum arkadaşımdan alıp kendimce değişiklik yaptım. Nefis oldu nefis.


 
Malzemeler:
6 bardak süt
2 yumurta
1+1/4 bardak un
1/2 su bardağı kakao
1 bardak şeker (arzuya göre artırılabilir ya da azaltılabilir)
1 kutu krema
80 gr bitter veya sütlü çikolata
Yapılışı:
Krema ve çikolat hariç diğer malzemeler çırpılıp ocağa alınır. Sürekli karıştırarak pişirilir ve üzeri göz göz olunca altı kapatılır (muhallebiden biraz daha akışkan bir kıvamda olacak, fazla koyulaşmamalı). Krema ve çikolata ekleneip, çikolata iyice eriyinceye ve homojen bir karışım oluncaya kadar çırpılır. Kaselere paylaştırılır. Soğuyunca üzeri istenildiği gibi süslenir ve servis yapılır.

Not: Arzu edilirse, kaselerin tabanına önce kek parçaları ya da bisküvi yerleştirilip, supangle onun üzerine dökülebilr.

TAHİNLİ VE TAVUKLU SEBZE ÇORBASI

Kış akşamlarının vazgeçilmez lezzeti olan çorbalara bir tarif daha geliyor. Biz çok beğendik. Umarım siz de deneyip beğenirsiniz.





Malzemeler:
2 orta boy havuç
1 kabak
2 pırasa
4-5 çiçek brokoli
1 kırmızı salçalık biber
Kıyılmış Maydanoz
1 kase kadar haşlanıp didiklenmiş tavuk eti
3 kaşık tahin
Sıvıyağ
Tuz, karabiber
2 kaşık un
Yeterince su
Yapılışı:
Havuçları soydum ve tüm sebzeleri minik küpler halinde doğradım. Hepsini tencereye alıp sıvıyağda hafifçe soteledim. Üzerlerine un serpip karıştırdım. Tavuk etlerini ve suyu ilave ettikten sonra kaynamaya bıraktım (ara sıra karıştırdım ki un dibe çökmesin). Sebzeler pişince tahini ekledim ve tuzunu ayarladım. En son maydanozu ekleyip altını kapattım. Üzerine karabiber serperek, limon eşliğinde servis yaptım.

1 Kasım 2012 Perşembe

ENGİNARLI BAHAR PİLAVI

 
Bu pilavı baharda yapmıştım. O yüzden adı bahar pilavı. Ama üzerinden yaz geçti, son bahar geçti, kış geldi ve ben daha şimdi yayınlıyorum. Son zamanlarda (bu son zamanlar dediğim uzunca bir zaman dilimini kapsıyor aslında) tarif deneme ve yeni tarif ekleyip blogumu güncellemede inanılmaz tembelim, farkındayım. Bunda, yeni işyerimin, evime uzak olması da çok etkili. Eski çalıştığım yer, evime 5 dk lık yürüme mesafesindeydi. Ben öğle arasında gidip yemeğimi yapardım, akşamları da yeni tarifler denemek için bol bol vaktim kalırdı. Ama artık işyerim eve uzak kaldığı için öyle bir imkanım olmuyor. Dolayısıyla yeni tarifler denemek için de yeterince vaktim olmuyor. Herneyse yeterince uzun bir girişten sonra tarifimi vereyim. Belki enginarlarını dondurucuda stoklayıp da tarifi denemek isteyecekler olabilir. Kesinlikle çok lezzetli bir pilav oluyor.
 


Malzemeler:
1 bardak pirinç
4-5 adet enginar kalbi
4-5 adet taze soğan
Pilavlık fıstık (dolmalık fıstık, çam fıstığı)
2 bardak sıcak su (aslında su miktarı pirincin cinsine göre değişiyor. Benim bir ara kullandığım pirinç, pilav için 1 e 3 bardak su istiyordu)
4-5 kaşık zeytinyağı
Tuz
Karabiber
Yapılışı:
Pirincimizi, suyu duru akana kadar yıkayıp süzelim (ben her seferinde tuzlu suda bekletme gereği duymuyorum). Enginar kalbini istediğimiz irilikte doğrayıp, önceden hazırladığımız limonlu suda bekletelim. Taze soğanları temizleyip, yıkayıp, salataya doğrar gibi doğrayalım. Z.yağını tencereye alıp, fıstıkları kavuralım. Sudan çıkardığımız enginarları da ekleyip çok az kavuralım. Kaynar suyu ilave edelim. İyice fokurdadıktan sonra pirinci ve soğanı da ekleyelim. Tuzunu ayarlayıp tencerenin kapağını kapatalım. 5 dk kadar açık ateşte pişirip ocağı kısalım. Ağzı kapalı olarak, Pirinçler suyu çekene ve diri kalmayana kadar pişirelim. Üzerine karabiber serpip servis yapalım.

Not: Kaliteli bir çekim olmadığı için fotoğrafta taze soğan ve fıstıklar belli değil. Ama varlar, orada bir yerdeler :) Ayrıca servis yaparken pilavın üzerine kıyılmış taze dereotu serperseniz de çok yakışacaktır.

20 Ekim 2012 Cumartesi

TUZLU, ATIŞTIRMALIK KURABİYELER

Sevgili demetleyemek 'ten aldığım ve lezzetine hayran kaldığım nefis bir tuzlu kurabiye. Yerken ağızda dağılıyor, çörek otunun çıtırlığı ve kattığı lezzet de bambaşka (ki ben normalde çörek otu sevmediğim halde buradaki lezzetine bayıldım). Üstelik çok da kolay bir tarif. Kesinlikle ve şiddetle tavsiye ederim.

 
 
Malzemeler:
1 yumurta (sarısı, üzeri için ayrılacak)
Oda ısısında yumuşamış 125 gr tereyağı
1 su bardağı sıvıyağ
1/2 çay bardağı şeker
1/2 çay bardağı çörek otu
2 yemek k. sirke
1 pkt kabartma tozu
1'er tatlı kaşığı tuz, mahlep ve kırmızı toz biber
Yeterince un
Yapılışı:
Un hariç diğer malzemeleri iyice karıştırıp, yavaş yavaş un ekleyerek hamuru yoğuralım. Ele yapışmayan, yumuşak bir hamur olacak. Hamurdan, yarım ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlıyalım ve yağlı kağıt serdiğimiz tepsiye dizelim. Üzerlerine yumurta sarısı sürdükten sonra 180 der.lik fırında üstü kızarana kadar pişirelim.

17 Ekim 2012 Çarşamba

ZERDE

Çok hafif, çok lezzetli, yapımı da çok kolay olan bir tatlı. Yani o kadar hafif ki yedikçe yiyesi geliyor insanın. Özellikle de sıcak havalarda yenen buz gibi zerdenin tadına doyamıyorum desem abartmış olmam. Tarifini sanırım mutfakkedisi 'nden almıştım. Bir ara gazetede de aynı tarifi aynı fotoğrafla yayınlamışlardı. Tarife birebir uyulduğunda yanıltmadan, her seferinde aynı lezzeti sunuyor.
 
 
Malzemeler:
4 su bardağı su
1/2 su bardağı pirinç
2 bardak toz şeker (şeker miktarı isteğe göre azaltılabilir)
1 yemek kaşığı nişasta
1 çay kaşığı safran (ben safranın rengini çıkarmayı beceremediğim için 1 tatlı kaşığı kadar zerdeçal kullandım)
Üzeri için:
Kuş üzümü
Çam fıstığı (pilavlık-dolmalık fıstık)
Hindistan cevizi, gülsuyu vs.
Yapılışı:
Pirinçler yıkanıp, süzüküp tencereye alınır ve üzerine 2 bardak su eklenirek yumuşayana kadar pişirilir. Pirinçler yumuşadığında, üzerine 2 parmak kadar daha su eklenir. Şeker ilave edilir. Nişasta, çok az suyla ezilip, sürekli karıştırarak azar azar pirinçlerin üzerine eklenir. Kısık ateşte, karıştırılarak 1-2 taşım kaynatılır ve kaselere paylaştırılır. Dışarıda ılıdıktan sonra buzdolabında alınır. 1-2 saat sonra, üzeri istenen malzemeyle süslenerek servis yapılır.

NOT: Buzdolabında bekletme aşamasını atlamayın ve ılıkken yemeye kalkmayın. O zaman hem gerçek lezzetini alamazsınız, hem de pirinçler dibe çökmüş olur. Dolapta soğudukça pirinçler, tatlını içine homojen olarak dağılıyor.

11 Ekim 2012 Perşembe

KARIŞIK KANDİL HELVASI

 
Hangisi olduğunu hatırlayamadığım bir kandilde yaptığım  (şu sıralar sık sık tarif ekleyemediğim için, fotoğrafları ve tarifleri hatırlamakta güçlük çekiyorum) ve çok beğenerek yediğimiz bir tarif. Bizim evde irmik helvası sevilmediği için onun yerine un helvasını tercih ediyoruz. Bu tarif ise daha farklı bir lezzet sundu bize. Kadife kıvamında... Umarım dener ve beğenirsiniz.
 

 
Malzemeler:

¼ pkt tereyağı

3-4 kaşık sıvı yağ

1 bardak un

¼ bardak pirinç unu

¼ bardak nişasta

1 bardak şeker

1 bardak süt

1,5 bardak su

1 pkt çam fıstığı (pilavlık-dolmalık fıstık)

Yapılışı:
 
 
 
Tereyağını ve sıvıyağı tencereye aldım. Un, pirinç unu ve nişastayı birlikte yağın üzerine koyup sürekli karıştırarak kavurmaya başladım. Çok hafif kokusu gelmeye başlayınca fıstıkları ekleyip birlikte kavurmaya devam ettim. Rengi çok koyulaşmadan şekerini ekleyip karıştırdım. Üzerine yavaş yavaş sütü ve suyu ekleyip unlu karışıma tamamen yedirdikten sonra ocağı kapatıp tabaklara paylaştırdım.

10 Eylül 2012 Pazartesi

PİRİNÇ UNLU-KAKAOLU TOPKEK

Herkese merhaba. En son tarifimi taaaa 22 Haziran'da eklemişim. O günden bugüne çok şey oldu hayatımda. İşimden ayrıldım; ailece tatile gidip geldik; yeni bir işe girdim; aradaki zamanda (yaklaşık 2,5 ay kadar) hep oğluşumla birlikteydim. 6,5 yıldır, hiç bu kadar uzun süre birlikte vakit geçirmemiştik. İkimiz de çok mutluyduk. Sarılıp yattık, oyunlar oynadık, çizgi film izledik, etkinliklerimiz oldu, vs. Meğer ne güzel bir şeymiş çocuğuyla bu kadar birlikte olması insanın. Ben hep çalıştığım için böyle bir imkanımız olmamıştı bu zamana kadar. Allahım hiç kimseyi evladından ayırmasın, hepimizin evine dirlik-düzen, huzur, mutluluk ve bereket versin inşallah.
Daha sonra bilgisayarım formata gidip geldi. Ancak word programında sorun olduğu için epey süre kullanamadım, tarif ekleyemedim. Şimdi o sorun da halloldu. Artık sahalara geri dönüyorum :))) Tabi bir sürü de yeni denediğim tarifler oldu. kimi doğaçlama, kimi blog dünyasından. Ama büyük çoğunluğunun fotoğrafını bile çekmedim, unuttum. Aşağıdaki tarif de fotoğraflanmadan mideye indirilen lezzetlerden biri. Görüntüsü, olarak önceden tarifini verdiğim KAKAOLU TOPKEK ile aynıydı:
 
 Çok lezzetli olmuştu, pirinç ununun hafif pütürlü dokusu hissediliyordu kekte. Umarım sizler de dener ve beğenirsiniz.
Malzemeler:
3 yumurta
1-1,5 bardak şeker
½ su bardağı yoğurt suyu
½ su bardağı sıvı yağ
½ su bardağı ılık su
1 cup pirinç unu
2 cup un
3 yemek kaşığı kakao (tepeleme)
½ çay kaşığı karbonat
1 pkt kabartma tozu
1 pkt vanilya
Yapılışı:
Fırınımızı 170 der.ye ayarlayıp ısıtalım.Her zamanki gibi tüm malzemelerimizin oda sıcaklığında olmasına dikkat edelim (kullanacağımız su ılık olacak). Kuru malzemeleri (un, pirinç unu, kakao, karbonat, vanilya) kabartma tozu) birlikte eleyerek bir kenara alalım. Çırpma kabımıza yumurtaları kırıp çırpalım. Üzerine ılık su, şeker, yoğurt suyu ve sıvıyağı da ilave edip iyice çırpalım. En son kuru malzemeleri ekledikten ve birlikte çırptıktan  sonra hamuru ister yağlanıp unlanmış büyük kalıba, ister muffin kalıplarına boşaltalım. 170 der.de, kürdan testini geçene kadar pişirelim.
 
Not: Bilmediğim bir sebepten dolayı, 1-2 sefer, mayaladığım yoğurt sulu olmuştu. Ben de yoğurt suyunu hamur işlerinde süt veya yoğurt yerine kullanarak değerlendirdim ve iyi sonuçlar aldım.


22 Haziran 2012 Cuma

ÇİLEK REÇELİ


Bizim evde hiç reçel yenmezken, ilk kez yaptığım bu çilek reçelinden sonra kahvaltılarda reçel istemeye başladı sevgili eşim. Demek ki marifet bendeymiş :))) diyerek kendime pay çıkartayım hemen. 




Malzemeler:
1 kg çilek
4 bardak şeker
8 bardak su
½ limonun suyu
Arzuya göre karanfil, çubuk tarçın ve hibiskus
Yapılışı:
Çilekler yıkanıp sap ve yaprakları çıkarılır. Tencereye şeker ve su koyulup kaynatılır. İyice kaynadıktan sonra çilekler (istenirse karanfil, tarçın hibiskus da) eklenir ve pişmeye bırakılır. 


Ben reçeli yaparken suyu fazla kullandım sanırım. O yüzden kıvamı çok akıcı olmuştu. İçinden çilekleri delikli kepçe yardımıyla çıkardım ve şerbeti kaynamaya bıraktım. Kıvamı koyulaşınca tekrar çilekleri ekledim. Böylece tam da olması gereken kıvamda bir reçel elde ettim. Daha sonra tencerenin kapağını kapatmadan(nemlenip de reçelin içine su damlamasın diye) soğumaya bıraktım. Soğuyan reçeli de cam kavanoza koyup kapağını sıkı sıkı kapattım.

13 Haziran 2012 Çarşamba

ZEYTİNYAĞLI KARNABAHAR

Bu yemek harika oldu. Karnabaharı bir de böyle deneyeyim dedim. Ne iyi etmişim :) Hep kıymalı ya da tavuklu yapardım ama zeytinyağlısı çok daha lezzetliydi. Ayrıca, bazılarının karnabaharı sevmemesine neden olan hafif isli tadı da kalmamıştı.




Malzemeler:
1 küçük karnabahar
1 iri soğan
2 diş sarımsak
2 orta boy havuç
2 orta iri domates
Zeytinyağı
Tuz, karabiber
Yeterince sıcak su
Yapılışı:
Karnabahar, çiçeklerine ayrılıp yıkanır. Domatesler soyulur ve küp küp doğranır. Soğan ve sarımsaklar küp küp doğranır. Havuçlar soyulup halka şeklinde doğranır Soğan ve sarımsak, 2-3 kaşık zeytinyağı ile tencereye alınıp kavrulur. Üzerine karnabahar eklenip birlikte biraz çevrilir. Karnabaharların yarısından biraz fazla sıcak su eklenip domatesler de üzerine yayılır. Kısık ateşte, tencerenin kapağı kapalı olarak pişirilir. En son üzerine ¼ çay bardağı kadar zeytinyağı gezdirilip tuzu ve karabiberi ayarlanarak altı kapatılır. Ilık olarak servis yapılır.

11 Haziran 2012 Pazartesi

DAMLA SAKIZLI VE LİMONLU MUHALLEBİ


Tatlı için söyleyecek pek birşey yok. Tadı nefis. Kullandığım malzemelerle 6 kase muhallebi çıktı. Ama ben porsiyonları biraz fazla tuttum. Normal ölçülerle 8 porsiyon çıkar.





Malzemeler: 
8 bardak süt
4 yemek kaşığı nişasta
4 yemek kaşığı pirinç unu
2 bardak şeker
1 limon kabuğu rendesi
1 parça damla sakızı
Yapılışı:
Süt, şeker, nişasta, pirinç unu ve dövülüp toz haline getirilmiş damla sakızı tencereye koyulup topaklanmayacak şekilde çırpılır. Ocağa alınır ve sürekli karıştırarak pişirilir. Göz göz olup kıvamını bulunca limon kabuğu rendesi eklenip karıştırılır. Ocaktan alınır ve kaselere paylaştırılır.

YULAF ÇORBASI/ÇAKMA EZOGELİN


Yıllardır yaptığım, soğuk kış akşamlarında, bir dilim limon eşliğinde içimizi ısıtan bir çorba. Tadı ezogelin çorbasına çok benziyor.





Malzemeler:
1 bardak yulaf ezmesi
3-4 kaşık sıvıyağ
½ bardak domates püresi veya 2 kaşık salça
4 bardak sıcak su
Tuz, kuru nane
Yapılışı:
Yulaf ezmesi, sıvı yağda birazcık kavrulur (çok dikkatli olunmalı, yoksa hemen kararıyor). Üzerine salça veya domates püresi eklenip birlikte biraz çevrilir. Sıcak su ilave edilerek pişmeye bırakılır (piştikçe yulaflar dağılmaya başlayacak). Bu aşamada tuz ve kuru nane eklenir. Birlikte 1-2 taşım kaynatılıp altı kapatılır.

1 Haziran 2012 Cuma

ÇİLEK SOSLU YALANCI TAVUKGÖĞSÜ


Misss gibi çilek kokusu ve lezzetiyle nefis ve hafif bir tatlı. Tavsiye ederim.




Malzemeler:
Muhallebisi için:
1 lt süt
1 su b. un
1 su b. şeker
1 tatlı kaşığı tereyağı
Çilek sosu için:
1 bardak çilek püresi
1 bardak su
2 yemek kaşığı nişasta
½ bardak şeker
Yapılışı:
Muhallebi için; tereyağı hariç diğer malzemeler iyice çırpılıp ocağa alınır. Sürekli karıştırılarak uygun kıvama gelene kadar pişirilir. En son tereyağı eklenir ve ocaktan alınır. Mikserle 10-15 dk kadar çırpılır. Suyla çalkalanmış kaba dökülüp üzeri düzeltilir ve ılımaya bırakılır.
Çilek sosu için; tüm malzemeler bir tencereye alınıp karıştırılarak pelte kıvamında pişirilir. Ilımış olan muhallebinin üzerine düzgünce yayılır. Oda ısısına gelince buzdolabına kaldırılıp 2-3 saat bekletilir. Dilimlenip arzu edildiği gibi süslenerek servis yapılır.

30 Mayıs 2012 Çarşamba

YEŞİL ERİK MARMELADI ve ERİK ŞERBETİ


Elimde fazlaca bulunan yeşil eriği değerlendirmek için reçel yapmaya karar verdim. Ama daha önce hiç reçel yapmamış olan ben, beceremedim tabi. Öncelikle internetten kısa bir araştırma yaptım, baktım ki tariflerin ölçüleri birbirinden çok farklı. Ben de madem öyle kafama göre takılayım dedim. Güya reçel yapacağım ya; benim erikler mecburen marmelada dönüştü, kalan epey fazla miktardaki suyu da, erik şerbetine. Kötü mü oldu? Kesinlikle hayır. Marmelat nefis oldu ve yaz sıcakları için de mis gibi erik aromalı, ev yapımı içeceğimiz hazır. Bir daha yapacak olsam, yine aynı ölçüleri kullanıp reçel yerine marmelat yaparım.







Malzemeler:
1 kg yeşil erik
1,5 kg kadar şeker
8 su bardağı su
½ limonun suyu
1 çubuk tarçın
8-10 kadar tane karanfil
8-10 kadar tane karabiber
5-6 yaprak taze nane
Yapılışı:
Şeker, su, nane, tarçın, karabiber ve karanfiller tencereye alınıp kaynamaya bırakılır. Fokurdayınca, erikler ilave edilir ve erikler iyice yumuşayana kadar pişirilir. Altını kapatmadan limon suyu eklenip bir iki taşım kaynatılır ve ocak kapatılır. Pişen erikler, suyun içinden alınıp süzgeçten geçirilirek marmelat elde edilir. Cam bir saklama kabına alınarak buzdolabına kaldırılır.
Şerbet için kalan sıvı da süzülür. Cam bir kavanoza alınıp hava almayacak şekilde kapağı kapatılır ve buzdolabına kaldırılır. Kullanılacağı zaman Yeterince su ilave edilerek kıvamı açılıp soğuk servis yapılır.
Tam olarak fotoğraftaki kap kadar çıktı.gördüğünüz siyah benekler de nane yapraklarının süzgeçten geçirilmiş hali. Onları çıkarmaya gerek duymadım.



İşte bu da şerbetimiz. Çok şekerli değil. 2 ölçü şerbete 1 ölçü su karıştırırsam tam kıvamında olacaktır sanırım.

29 Mayıs 2012 Salı

OFFF! YENİ BİR ŞEY DAHA ve BİR GELİŞME- VEEEEE YUPPPİİİİİİİ!

Şimdi de hem kendi postlarıma, hem de sizin postlarınıza yorum yapamıyorum. Yorum hanesinde ilgili post görünüyor. Bu nedir ya! Tamam izleyici panelinin görünmediği kişiler oluyormuş ama sonra düzeliyormuş (benimki 1 haftadır falan düzelmedi daha). Peki yorum yazamamak da neyin nesi oluyor? Var mı bilgisi olan, yol gösterebilecek olan?


Az önce google chrome yerine google dan bloguma girmeyi denedim. Daha önce google kullandığımda kumanda panelime ulaşamayıp sadece anasayfamı görebiliyordum. Ama şimdi kumanda panelime ulaşabiliyor, izleyicilerimi görebiliyor ve yorum yazabiliyorum. İlginç! Sanırım şimdi de böyle sorunlar yaratarak bizi yeniden google kullanmaya yönlendirmeye çalışıyorlar. 




Bu konuda sıkıntı çeken başkaları da olduğunu düşündüğümden, farkettiğim gelişmeleri eklemeye devam edeceğim.


İZLEYİCİ PANELİM VE YORUM HANEM GELMİŞ. ACAYİP SEVİNDİM. DÜZELMEYECEK DİYE ÇOK KORKMUŞ, ÇOK PANİK YAPMIŞTIM. YAŞASIIIIIIN!!!

27 Mayıs 2012 Pazar

İZLEYİCİLERİMİN LİSTESİNİ GÖREMİYORUM

Arkadaşlar! 
Başlıktan da anlaşıldığı gibi ne anasayfamda, ne de kumanda panelimde izleyenlerime ulaşamıyorum. Oysa her yeni misafirim geldiğinde, ben de onların blogunu ziyarete gidip izlemeye alırdım. Şimdi hiç birini göremiyorum. Ayrıca izlemeye almak istediğim bir blog olduğunda da "isteğinizi gerçekleştiremiyoruz" diye bir uyarı alıp, defalarca kez denedikten sonra ancak izleyici olabiliyorum. Bu şekilde bir problem yaşayan, yaşayanı bilen, ya da problemin nasıl giderileceğini bilen, fikri olan varsa bana yardım edebilir mi?
Az önce baktım da hiçbir blogun izleyici gadget ı görünmüyor bende. 

21 Mayıs 2012 Pazartesi

MISIR UNLU VE HAŞHAŞLI KEK


Alışılmış kek lezzetinin biraz dışında, farklı ama güzel bir kek oldu. Herkesin seveceği yumuşacık keklerden değil. Kuru değil ama normal kekteki nem de hissedilmiyor yerken. Eşim bayıldı lezzetine. Ben de beğendim. Misafirler için farklı bir ikramlık olarak sunulabilir.




Malzemeler:
3 yumurta
1 su b. sıvı yağ
1 su b. süt
½ çay b. ılık su
1,5 su b. şeker
½ bardak mavi haşhaş
½ limonun suyu
1 bardak un
3-4 bardak mısır unu (kontrollü olarak eklenecek)
1 pkt. vanilya
1 pkt. kabartma tozu
Çay kaşığının ucuyla karbonat
Yapılışı:
Fırın 180 der.ye ayarlanıp ısınmaya bırakılır. Kuru malzemeler (mısır unu 2,5-3 bardak olarak eklenip, kıvama göre sonradan ilave edilir) elenir ve bir kenarda bekletilir.
Yumurtalar köpük köpük olana kadar çırpılır. Su eklenip tekrar çırpılır. Süt, sıvı yağ, limon suyu ve şekerle birlikte tekrar çırpılır. Haşhaş ve mısır unlu karışım ilave edildikten sonra homojen hale gelene kadar karıştırılır. Hafif yağlanmış kek kalıbına dökülüp fırına verilir. Kürdan testinden geçene kadar pişirilir.


11 Mayıs 2012 Cuma

MOZAİK KEK

Yine uydurma, lezzetli ve yumuşak bir kek tarifim var. Kakaolu karışımı döktükten sonra az daha karıştırsam tam mozaik kek görünümünde olacaktı ama ben çok dağıtmak istemedim.






Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı şeker
1/2 çay bardağı ılık su
1 su bardağı+1/4 çay bardağı ılık süt
1 su bardağı sıvı yağ
1 pkt vanilya
1 pkt kabartma tozu
1/2 çay kaşığı karbonat
2,5 cup un
3 yemek kaşığı kakao
Yapılışı:
Fırını 175 der.ye ayarladım. O ısınırken, un, k.tozu, vanilya ve karbonatı birlikte eledim. Yumurtaları iyice köpürene kadar çırptım. Suyu ekleyip tekrar çırptım. 1 su bardağı süt, sıvıyağ ve şekeri ekleyip çırptıktan sonra kuru karışımı ilave edip çırparak hamuru elde ettim. Hamurun 2/3 ünü, yağlayıp unladığım kalıba döktüm. Kalan hamurun içine 1/4 çay bardağı sütü ve kakaoyu ekleyip çırptım (sade karışımla aynı kıvama getirmek için). Kalıptaki sade hamurun üzerine yaydım. Fırına verip, kürdan testinden geçene kadar pişirdim.

ÇİLEKLİ MILKSHAKE


Geçenlerde, havanın çok sıcak olduğu bir cumartesi günü, oğlumla gezip tozduk. Eve gelince oğluşum içecek soğuk birşey istedi. E tabi anne olunca olabilecek en besleyici şeyi yedirip-içirmek istiyor insan. Ben de mutfağa  girip hazırladım bu nefis içeceği. Hem oğlum hem de ben zevkle içtik. Serinlemenin en lezzetli yollarından biri.


 


Malzemeler:
1 kase çilek
1 bardak süt
3 yemek kaşığı dondurma
2 yemek kaşığı bal
Yapılışı:
Çileklerin sapı çıkarılıp tüm malzemeler blendırda, pürüzsüz bir hal alana kadar karıştırılır. Soğuk olarak servis edilir.

ETLİ BEŞAMEL SOSLU FIRIN MAKARNA


Bizim evde çok sık makarna pişmez. Yakın zamanda pişirme planım da yok. Ama aynı zamanda, ÇAÇARON BLOG'un MAKARNALAR etkinliğine de katılmak istiyorum. O nedenle daha önceden verdiğim bu tarifi güncellemeyi düşündüm. Kendisine etkinlik için kolaylıklar diliyor, sevgilerimi yolluyorum.

 Daha önce tavuk etiyle yaptığım bu tarifi bu kez kırmızı etle denemek istedim. İyi ki de öyle yapmışım. Tavukla yaptığımdan çok daha lezzetli oldu.


Malzemeler:
Et (dondurucudan çıkardım, ne kadardı bilmiyorum ama az geldi)
½ pkt fiyonk makarna
1 bardak süt
1 yemek kaşığı tereyağı
1 kaşık un (tepeleme)
Kaşar rendesi
Tuz, karabiber
Yapılışı:
Eti, Önce sıvıyağda bira kavurup, ardından 1 bardak su ilavesiyle iyice haşladım suyu kalmayana kadar). Makarnayı, tuzlu-sıvı yağlı suda haşladım, süzdüm. Unu tereyağında çok az kavurup üzerine süt ekledim. Bozadan daha cıvık bir kıvam alınca, bir tutam karabiber ekleyip altını kapattım. Küçük yuvarlak borcama makarna, beşamel sos ve eti alıp hep birlikte karıştırdım. Üzerine kaşar rendesi serpip, önceden 190 der.ye ısıttığım fırına verdim. Üstü hafif kızarınca fırından alıp, üzerine kuru nane serperek servis yaptım.

8 Mayıs 2012 Salı

ANANASLI TARÇINLI KEK

Nefis, uydurma, yumuşacık bir kek tarifi veriyorum. Kesinlikle tavsiye ederim. Ben ananas kullandım ama, elma, armut, mevsimi geldiğinde şeftali gibi meyvelerle de harika olacağına eminim.

Tarifim, Porselen Demlik Çay Saati etkinliği için BİR DİLİM DÜŞ'e gitsin.




Malzemeler:
3 yumurta
1 su bardağı şeker
1/2 su bardağı yoğurt
½  su bardağı sıvı yağ
½ çay bardağı ılık su (normal ölçüdeki çay bardağıyla)
1 pkt kabartma tozu
1 pkt vanilya
½ çay kaşığı karbonat
1 tatlı kaşığı tarçın
2 cup un
Ayrıca;
Yeterince ananas (halka halka dilimlenmiş)
2-3 kaşık şeker
Yapılışı:
Fırını 175 der.ye ayarlayıp ısıttım. Un, tarçın, vanilya, kabartma tozu ve karbonatı birlikte eledim. Yumurtaları, mikserle iyice köpürene kadar çırptım. Suyu ekleyip çırpmaya devam ettim. Yoğurt, sıvı yağ ve şekerle birlikte yeniden çırptım. Unlu karışımı da ekleyip homojen hale gelene kadar yine çırptım. Kelepçeli kek kalıbını tereyağıyla yağlayıp her yerine şeker serptim (bunu yaparken hem ananastaki ekşimsi tadı alsın, hem de karamelize olup görüntüyü güzelleştirsin diye düşündüm ama karamelize olmadı). Ananasları, tabanına ve kenarlarına sıraladıktan sonra kek karışımını kalıba döktüm. Fırına verip, kürdan testinden geçene kadar pişirdim.

7 Mayıs 2012 Pazartesi

TUZLU YOĞURTLA SEBZE ÇORBASI


Tuzlu yoğurttan, daha önce bulgurlu yayla çorbası tarifimde bahsetmiştim. Bu tarifimde de yine onu kullandım. Yoğurtlu çorba işini gerçekten kolaylaştırıyor ve de lezzet katıyor. 




Malzemeler:
1 irice kuru soğan
1 büyük kase taze fasulye (doğranmış haliyle bu ölçü)
2 orta boy kabak
1 orta boy patates
2 iri domates
4-5 bardak sıcak su
1 kepçe tuzlu yoğurt
Sıvı yağ
Tuz
Yapılışı:
Tüm sebzeler soyulup-temizlenip minik küpler halinde doğranır. Soğanda incecik doğranır. 3-4 kaşık sıvıyağda sotelenir. Üzerine, domates hariç tüm sebzeler eklenerek ve karıştırarak sotelenir. Sebzelerin rengi parladığında sıcak su eklenir. Fokurdamaya başlayınca tuzlu yoğurt ilave edilir ve sebzeler pişene kadar kaynamaya bırakılır.
Kabuğu soyulup incecik doğranmış domatesler, yeterince sıvı yağda kavrulur. Kaynamakta olan çorbanın üzerine eklenir. Çorbanın tuzu ayarlanır ve altı kapatılır.

TAVUKLU SEBZE SALATASI



Malzemeler:
1 adet tavukgöğsü
4-5 çiçek brokoli (küçük çiçeklerine ayrılacak)
4-5 çiçek karnabahar (küçük çiçeklerine ayrılacak)
1 kase kadar temizlenip doğranmış taze bakla
2 orta boy havuç (soyulup doğranmış)
Sosu:
3 kaşık zeytinyağı
1 limonun suyu
1 tatlı kaşığı hardal
Tuz
Yapılışı:
Tavukgöğsünü jülyen doğrayıp ızgarada pişirelim (ben dondurucudan çıkardığım için önce biraz haşladım). Sebzeleri, ezilmeyecek şekilde haşlayıp süzelim. Sos için gereken malzemeleri birlikte iyice çırpalım (ben tüm malzemeleri küçük bir kavanoza koyup, kapağını kapatıp çalkalıyorum). Hazırladığımız sosu sebzelerin üzerine gezdirip karıştıralım. Üzerine tavukları serpiştirip servis yapalım.  



4 Mayıs 2012 Cuma

İÇLİ KÖFTE


İçli köfte yapmak benim için tam bir tabuydu. Sonunda bu tabuyu yıkıp hayatımda ilk kez içli köfte yaptım. 
Hiç de öyle korkulacak bir zorluğu yokmuş. İnanılmaz lezzetli oldu. Annem hamuruna da salça koyuyordu ama biz salçasız halini daha çok sevdik. 
Kuru soğanla ve limon yerine nar ekşisiyle servis yaptım. Her ikisi de çok yakıştı.



Malzemeler:
Hamuru:
1 su b. İrmik
2 su b. İnce (köftelik) bulgur
2-3 su b.kadar un
1 yumurta
Arzu edilirse 2 kaşık kadar salça
Yeterince su
Tuz
İç malzemesi:
300 gr kadar kıyma
2 irice kuru soğan
2 yemek kaşığı tereyağı
2 yemek kaşığı salça
Tuz, karabiber
Arzu edilirse iri dövülmüş ceviz, maydanoz
Yapılışı:
Harcını hazırlamak için soğanları yemeklik doğrayalım. Kıymayı biraz sıvı yağda kavuralım. İçine soğanı ekleyip birlikte kavurmaya devam edelim. Salçayı ve tereyağını ekleyelim.Tuzunu ve karabiberini ayarlayıp altını kapatalım ve soğumaya bırakalım. Yeterince soğuyunca donmak üzere dondurucuya alalım (veya yeterli zamanınız varsa soğutucu kısmında da bekletebiliriz). 

İrmik ve ince bulguru, üzerlerini çok az geçecek kadar sıcak suyla ıslatalım (ben ayrı kaplarda ıslattım ama aynı kapta da olabilir, nasılsa birleştirilecek). Ağzını örtüp şişmeye bırakalım. Ardından hamurun diğer malzemelerini ekleyip, kıvamına göre yeterince su ilave ederek yoğurmaya başlayalım. Hamur iyice macun kıvamına gelmeli, hafifçe ele yapışmalı. Kıvamı çok kuru olursa su, çok yapışkan olursa azar azar un ilave edilebilir. Ayrıca, hamur yoğurmak zor gelirse, malzemeler biraz yoğrulup mutfak robotuna alınıp, macun kıvamına gelmesi sağlanabilir. 

Hamur hazır olduktan sonra, donmuş olan kıymalı harcımızı dolaptan çıkaralım, bir kaseye de su koyalım (bu suyu, hamurun elimize yapışmasını önlemek için kullanacağız). 

Hamurdan, iki kabuklu ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp, elimizi hafif ıslatarak ortasını parmağımızla oyalım, ya da poğaça yapar gibi açalım (hamurun kalınlığı 3 mm kadar olacak). İçine tepeleme 1 tatlı kaşığı kadar harç koyup yuvarlayalım. Hazırladığımız köfteleri bir tepsiye dizip pişme zamanına kadar bekletelim. Harç ya da hamur bitene kadar aynı işlemi yapalım. 

Daha sonra köftelerimizi haşlayalım ya da kızgın yağda kızartalım.
Haşlamak için: Derin bir tencereye, yarısını geçecek şekilde su koyalım. İçine tuz ve 1 kaşık kadar limon tuzu ilave edip kaynatalım. Köftelerimizi,  4er 5er tane olacak şekilde kaynayan suya atalım. Köfteler suyun yüzeyine çıkınca pişmiş demektir; sudan alabiliriz. 

Not: Bu ölçülerle 16 adet köfte çıktı. Sonrasına iç harcı yetmedi. Ben de kalan hamuru, birer pişirimlik topalak çorbası ve fellah köftesi olmak üzere şekillendirip dondurucuya kaldırdım.

3 Mayıs 2012 Perşembe

2. ÖDÜLÜM :)


Sevgili  ÖZGÜR TATLAR beni ödüle layık görmüş. Hatırlanmak, beğenilmek, sanal ortamda da olsa çok güzelmiş, çok mutlu ediyormuş insanı. Bana bu mutluluğu 2. kez yaşattığın için çok teşekkür ediyorum canım.


Ayrıca, bir önceki ödülü göndereceğim kişileri seçerken epey sıkıntı yaşamıştım. Çünkü çok beğendiğim daha başka bloglar da olmasına rağmen hepsini ekleme şansım yoktu. 2. ödülle birlikte beğendiğim diğer bloglar arasından 11'ini daha seçme şansım çıktı ortaya. İşte o 11 hamarat hatun:















2 Mayıs 2012 Çarşamba

ÖDÜLÜM


Sevgili HATİCEciğim beni bu ödüle layık görmüş. Sağolasın tatlım. İlk ödülüm olması sebebiyle de benim için ayrıca özel olan bu ödülü, aşağıda yazılı olan hamarat hatunlara gönderiyorum. 













1 Mayıs 2012 Salı

TAZE BAKLA ÇORBASI


Bu aralar işlerim çok yoğun. Ayrıca bir de yıllardır çektiğim bahar alerjim tavan yaptı yine. herkes baharı mutlulukla, neşeyle karşılar ama benim kabusumdur baharlar. Çok tıkanıyorum bu aralar. Burun, göz ve geniz kaşıntısı, hapşırık nöbetleri, geniz tıkanıklıkları... Çok fenayım ya. İlaç da içmek istemiyorum. Çünkü alerji ilaçları hem iştah açıyor, hem de uyku veriyor; sonrasında sersem gibi dolanıp duruyorum. Kış gelip yağmurlar başlayana kadar böyleyim artık. Ama buna da şükrediyorum. Öyle hastalıklar, öyle sıkıntılar var ki, onların karşısında, böyle küçük rahatsızlıklara şükretmek gerekiyor.

En son tarifimi 16 nisanda yayınlamışım. aradan 2 hafta geçmiş. pozitif pembe 'nin mesajıyla şöyle bir silkelendim ve daha önce taslak olarak kaydettiğim bu tarifi farkettim. 
Bu nefis çorbayı herkese tavsiye ediyorum ve tarifimi, ÇORBALARIMIZ etkinliği için ÇAÇARON BLOG 'a gönderiyorum. 





Malzemeler:
300 gr kadar bakla
1 orta boy kuru soğan
2 diş sarımsak
1,5 lt kadar sıcak su
Tuz
Terbiyesi için:
1 kase yoğurt
1 yumurta
3 kaşık un
Üzerine:
Tereyağı, kırmızı toz biber, kıyılmış dereotu
Yapılışı:
Baklalar yıkanıp ayıklanır. Enine ince ince doğranır. Soğan ve sarımsak incecik doğranarak 4-5 kaşık sıvı yağla birlikte tencereye alınıp kavrulur. Üzerine baklalar eklenip birlikte kavrulmaya devam edilir. Baklaların rengi biraz koyu yeşil olup parlak bir hal alınca sıcak su eklenir. Tencerenin kapağı kapatılıp baklalar yumuşayıncaya kadar pişirilir.
Bir kasede yumurta çırpılır. Üzerine un eklenip birlikte çırpılır. En son yoğurt ilave edilir ve iyice çırptıktan sonra bakla suyundan 1 kepçe eklenerek ılıması sağlanır. Ocak kısılır, terbiye yavaş yavaş çorbaya eklenir. Bu sırada sürekli karıştırılır. Ocak açılır ve iyice kaynayana kadar karıştırmaya devam edilir. 1-2 taşım kaynayınca tuzu ayarlanır, altı kapatılır. Arzu edilirse servis yaparken biberli tereyağı ve dereotuyla süslenir.